Tarih: 10.04.2009
VERGİ MÜKELLEFLERİNİN KOD LİSTESİ VE KDV İADESİ SORUNLARI
Ekonomik kriz bütün ülkelerde işsizlik , yoksulluk yaratarak özellikle emeği ile çalışan işçi, emekli ve esnaf kesiminin yaşam standartlarını olumsuz yönde etkilenmiştir. Ülkemiz insanı bu krizden payına düşeni yaşadı ve yaşamaya da devam edecek. Ailelerin çok zor şartlarda okutarak yaşama hazırladıkları genç dinamik ve eğitimli gençler ise hafızalarında yer alan bilgi birikimlerini ülkemizin geleceği için kullanabilecekleri iş olanaklarından yoksun durumda bulunmaktadırlar. Bu nedenle gençlere iş olanaklarının yaratılmasını sağlayacak mali kaynak arayışları ile ilgili çalışmaların ivedilikle yapılması gerekmektedir.
13.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren ve üç aylık süre için ÖTV oranlarında yapılan indirim ve indirilen ÖTV kadar azalan KDV tutarı otomobil sektörü ve beyaz eşya,elektronik aletler ve mobilya sektöründeki satışlarda talebi arttırarak stokların azalmasına bu sektörlerdeki üretim yavaşlaması ve iş gücündeki olası azalmaların bir süre içinde olsa önüne geçilmesini sağlayacaktır. İnşaat sektöründeki 150 metrekare ve üzeri konutlardaki ve işyeri satışlarındaki KDV oranının 3 aylık süre için % 18 den % 8 düşürülmesi ise bu sektörde dolaylı olarak canlılık yaratarak , inşası bitmiş yada üç ay içerisinde bitecek konut ve işyeri satışlarında taleplerin artmasına neden olacaktır. İnşaat sektörünün canlanması ve yeni iş gücü olanaklarının yaratılması için inşaat sektörünü doğrudan etkileyen temel girdi olan inşaat malzemelerindeki KDV oranlarının da düşürülmesi gerekmektedir.
Ekonomik krize çare olarak düşünülerek ülkemize yurt dışından getirilecek varlıkların ve yurt içinde bulunan yastık altı tabir edilen varlıkların ekonomiye kazandırılması için çıkarılan 5811 sayılı yasadan mükelleflerin yararlanma süresi 02.03.2009 tarihi itibariyle sona ermiştir. Söz konusu yasa kapsamında ülkemize yurt dışından gelecek varlık tutarı ve yurt içinden ekonomiye kazandırılan varlık tutarı toplamının yaklaşık 12,6 milyar TL olduğu, yurt dışından gelecek varlık tutarının ise 8,6 milyar TL olduğu açıklanmıştır.
. Ancak, Varlık Barışından yararlanmak isteyen çok sayıda mükellef ise yasada yer alan matrah farkı ibaresi nedeniyle, doğrudan ‘KOD’ listesine giren mükelleflerden yada bu mükelleflerin mal alış zincirinin diğer halkalarında yer alan ve ‘KOD’ listesine giren mükelleflerden yapmış oldukları mal ve hizmet alışları nedeniyle varlık barışı yasası hükümlerinden yararlanamamışlardır.
Varlık Barışı kapsamında varlık beyanında bulunan mükellefler hakkında 22.11.2008 tarihinden sonra 2004-2005-2006 ve 2007 T.yıllarına ilişkin olarak başlanılan incelemeler ve inceleme elamanları tarafından çeşitli nedenlerle indirimi ret edilen KDV tutarlarına ilişkin olarak düzenlenecek Vergi inceleme Raporlarında (Kod listesinde kayıtlı mükelleflerden mal ve hizmet alınması, defter ve belge ibraz edilmemesi gibi nedenlerle) yasada yer alan matrah farkı ibaresi nedeniyle beyan edilen varlık tutarından mahsup işlemi yapılmayacaktır. Bu durumdaki mükellefler V.U.K.nun 29 -30 uncu 117 ci maddesi hükmü ve KDV indiriminin de matrahının bulunduğunu ileri sürerek bulunan matrah farkının beyan ettikleri varlık tutarından mahsup edilmemesini ihtilaf konusu yaparak konuyu yargıya taşıyacaklardır.
Ayrıca “KOD” listesindeki mükelleflerden (Ba-Bs)) formlarına göre mal ve hizmet alımında bulunan ancak henüz kod listesine girmeyen ve haklarında henüz vergi incelemesi yapılmayan mükelleflerden bazılarının ise mal ve hizmet alımlarını banka havalesi veya çek ile yapmış oldukları da dikkate alındığında, kod listelerine giren mükelleflerden bilmeden mal ve hizmet satın alan veya alımları önceki dönemlerde olan mükelleflerin varlık barışı yasasından yararlanarak geçmişleri ile barışmalarının önü kapanmıştır.
Bu nedenle KOD listesine giren ve girme ihtimali doğan mükellefler müşterilerini kaybetmeyi göze alamadıklarından , işi terk ederek yakınlarının adına şahsi mükellefiyet tesis ettirmek yada eşlerini ve yakınlarını ortak ederek yeni bir şirket kurma yolunu seçmek durumunda kalmışlardır.
Mükellefler,mal ve hizmet satın aldıkları firmalar hakkında yapılan vergi incelemeleri – Ba-Bs formları veya vergi dairesince yapılan tespitler nedeniyle kod listesine girmektedirler. Yapılan incelemelerde mükellefin bazı mal girdileri için bilmeden sahte fatura kullandığı tespit edildiğinde söz konusu mükelleflerin bu belgeleri bilmeden kullanmış oldukları konusunda İnceleme Raporu düzenlense bile bazı vergi inceleme elamanlarınca kod listesine kayıt için mükellef hakkında 11 no’lu form düzenlenmektedir. Bu durumda bu firmadan mal ve hizmet temin eden çok sayıda firma da dolaylı olarak bu firmadan inceleme döneminde aldıkları mal ve hizmetle ilgili olumsuz tespit yapılmamış olsa bile “KOD” listesinde yazılı mükelleften mal veya hizmet temin eden kullanıcı konumuna girmektedirler. Böylece “KOD” listesine giren mükellef sayıları bir zincirin halkaları gibi hızla artış göstermektedir.
Ba-Bs formlarındaki bilgilerden tespit edilen olumsuzluklar nedeniyle haklarında vergi incelemesi yapılan veya yapılacak olan mükelleflerin çok sayıda olması, Gelir İdaresi Başkanlığınca düzenlenen KOD listelerine çeşitli nedenlerle giren ve haklarında 5811 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 22.11.2008 tarihinden sonra vergi incelemesine başlanılan yada henüz incelemeye başlanılmamış mükelleflerin ( sahte belge düzenleyenler , bu belgeleri bilerek kullandıkları konusunda haklarında 22.11.2008 tarihinden önce vergi incelemesine başlanılan mükellefler ve haklarında Vergi İnceleme Raporu bulunanlar hariç) kod listesinde yer alan mükelleflerden aldıkları ve kullandıkları belgeler karşılığında KDV beyannamelerinde haksız yere indirim konusu yaptıkları KDV indirim matrahı üzerinden belirlenecek oran üzerinden hesaplanacak verginin , belirlenecek süre içerisinde beyan edilerek, adlarına tarh edilecek vergiyi ……tarihine kadar ödemeleri durumunda kod listelerinden çıkarılmalarını öngörecek şeklinde yeni bir yasal düzenleme yapılması halinde, kod listesinde yer alan firmalardan bilmeden mal ve hizmet alımında bulunan yada alt firma zinciri içerisindeki herhangi bir safhadaki olumsuzluklardan dolayı kod listesine girme ihtimalleri olan ve özellikle KDV iadesi alan firmalara mal ve hizmet temin eden mükelleflerin ,ekonomik kriz ortamında ticari faaliyetlerini sürdürmelerini , müşterilerini kaybetmelerini engelleyecek ve firmaların ticari itibarlarının düzelmesini sağlayacaktır. Böylece, bu konudaki incelemeler nedeniyle, doğacak ihtilafların önüne geçilerek, yeni bir MALİ KAYNAK yaratılmış olacaktır. Bu durumda inceleme elemanlarının ve vergi dairelerinin artan iş yükünün de hafiflemesine katkıda bulunulmuş olacaktır.
Bilindiği üzere; ekonomik kriz ve döviz kurlarındaki değişkenlik mükelleflerin ileriye dönük plan ve program yapmalarını zorlaştırmaktadır. İhracat yapan mükellefler söz konusu satışları nedeniyle yüklendikleri KDV si iade tutarını vergi incelemesi, YMM raporu ve mahsup yolu ile nakden veya mahsuben iade almaktadırlar. 107 seri numaralı KDV genel tebliği ile değiştirilen mahsup yolu ile iade esaslarını belirleyen ve daha önce uygulanan 84 nolu tebliğ (I / 1.1 ) ile getirilen düzenlemelerde yer alan “ mal ve hizmet satın aldıkları kişilerin vergi borçlarına “ inceleme raporu ve teminat aranılmadan mahsup edilebilmesine olanak tanıyan hükümlerin 31.12.2009 tarihine kadar Maliye Bakanlığınca yeniden yürürlüğe konulması halinde ihracatçı firmaların ve bunlara mal ve hizmet temin eden mükelleflerin finansman sıkıntılarının giderilmesine katkı sağlayarak ekonomik kriz ortamında ticari faaliyetlerini sürdürmeleri desteklenmiş olacaktır.