Pratik Bilgiler

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

Muhasebe Standartları

» Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. Resmi Gazete

MAKALELER

EKONOMİK KRİZE MALİ KAYNAK ÖNERİSİ

 Tarih: 10.04.2009

VERGİ   MÜKELLEFLERİNİN    KOD  LİSTESİ   VE  KDV  İADESİ   SORUNLARI          

             Ekonomik kriz bütün ülkelerde  işsizlik , yoksulluk  yaratarak  özellikle emeği ile  çalışan işçi, emekli ve esnaf  kesiminin  yaşam standartlarını olumsuz yönde etkilenmiştir.  Ülkemiz insanı bu krizden  payına düşeni  yaşadı ve yaşamaya da devam edecek. Ailelerin  çok zor şartlarda  okutarak yaşama hazırladıkları genç dinamik  ve  eğitimli gençler ise hafızalarında yer alan  bilgi birikimlerini ülkemizin geleceği için kullanabilecekleri  iş olanaklarından yoksun durumda bulunmaktadırlar. Bu nedenle gençlere iş olanaklarının yaratılmasını sağlayacak mali kaynak arayışları ile ilgili  çalışmaların  ivedilikle yapılması  gerekmektedir.

             13.03.2009 tarihinde  yürürlüğe giren  ve  üç  aylık  süre için  ÖTV  oranlarında yapılan  indirim  ve indirilen ÖTV kadar  azalan  KDV tutarı  otomobil sektörü  ve beyaz eşya,elektronik aletler ve mobilya sektöründeki satışlarda talebi arttırarak stokların azalmasına bu sektörlerdeki üretim yavaşlaması ve  iş gücündeki olası azalmaların  bir süre içinde olsa önüne geçilmesini sağlayacaktır. İnşaat sektöründeki 150 metrekare ve üzeri konutlardaki ve işyeri satışlarındaki  KDV oranının  3 aylık süre için  % 18 den % 8 düşürülmesi ise  bu sektörde  dolaylı olarak canlılık yaratarak , inşası bitmiş  yada üç ay içerisinde  bitecek konut  ve işyeri satışlarında  taleplerin artmasına neden olacaktır. İnşaat sektörünün canlanması ve yeni iş gücü olanaklarının yaratılması için inşaat sektörünü doğrudan etkileyen temel girdi olan inşaat malzemelerindeki KDV oranlarının da düşürülmesi gerekmektedir.

              Ekonomik krize çare olarak düşünülerek ülkemize yurt dışından getirilecek varlıkların ve yurt içinde  bulunan  yastık altı tabir edilen  varlıkların  ekonomiye kazandırılması için  çıkarılan 5811 sayılı yasadan   mükelleflerin yararlanma süresi  02.03.2009 tarihi itibariyle  sona ermiştir. Söz konusu yasa kapsamında  ülkemize yurt dışından gelecek varlık tutarı ve yurt içinden ekonomiye kazandırılan varlık tutarı toplamının yaklaşık 12,6 milyar TL olduğu,  yurt dışından gelecek varlık tutarının ise 8,6 milyar TL olduğu açıklanmıştır.

.             Ancak, Varlık Barışından yararlanmak isteyen çok sayıda mükellef  ise  yasada yer alan matrah farkı ibaresi  nedeniyle, doğrudan  ‘KOD’ listesine  giren mükelleflerden  yada  bu mükelleflerin  mal alış zincirinin  diğer halkalarında yer alan ve ‘KOD’ listesine  giren  mükelleflerden yapmış oldukları mal ve hizmet alışları nedeniyle varlık barışı yasası hükümlerinden  yararlanamamışlardır.

                Varlık Barışı kapsamında varlık beyanında bulunan mükellefler hakkında 22.11.2008 tarihinden sonra 2004-2005-2006 ve 2007 T.yıllarına ilişkin olarak başlanılan incelemeler ve  inceleme elamanları tarafından çeşitli nedenlerle indirimi  ret edilen KDV tutarlarına ilişkin olarak düzenlenecek Vergi inceleme Raporlarında  (Kod listesinde kayıtlı mükelleflerden mal ve hizmet alınması, defter ve belge ibraz edilmemesi gibi nedenlerle) yasada  yer alan matrah farkı ibaresi nedeniyle beyan edilen varlık tutarından mahsup işlemi yapılmayacaktır. Bu durumdaki   mükellefler V.U.K.nun  29 -30 uncu 117 ci maddesi hükmü  ve  KDV indiriminin de matrahının bulunduğunu ileri sürerek  bulunan  matrah farkının beyan ettikleri varlık tutarından mahsup  edilmemesini ihtilaf konusu yaparak konuyu yargıya taşıyacaklardır.

              Ayrıca  “KOD” listesindeki  mükelleflerden  (Ba-Bs)) formlarına göre mal ve hizmet alımında bulunan ancak  henüz kod listesine girmeyen ve  haklarında  henüz  vergi incelemesi yapılmayan mükelleflerden  bazılarının ise  mal ve hizmet alımlarını banka  havalesi veya çek ile yapmış oldukları  da  dikkate alındığında,  kod listelerine giren mükelleflerden bilmeden  mal ve hizmet satın alan veya alımları önceki dönemlerde olan mükelleflerin varlık barışı yasasından yararlanarak geçmişleri ile barışmalarının  önü kapanmıştır.

            Bu nedenle KOD listesine giren ve girme ihtimali doğan mükellefler müşterilerini kaybetmeyi göze alamadıklarından , işi terk ederek  yakınlarının adına  şahsi mükellefiyet tesis ettirmek yada eşlerini ve yakınlarını ortak ederek yeni bir şirket kurma yolunu seçmek durumunda kalmışlardır.

              Mükellefler,mal ve hizmet satın aldıkları firmalar hakkında yapılan vergi  incelemeleri – Ba-Bs formları veya vergi dairesince yapılan tespitler nedeniyle  kod listesine  girmektedirler. Yapılan incelemelerde mükellefin bazı mal girdileri için bilmeden sahte fatura kullandığı  tespit edildiğinde söz konusu mükelleflerin  bu belgeleri bilmeden kullanmış oldukları konusunda İnceleme Raporu düzenlense bile  bazı vergi inceleme elamanlarınca  kod listesine kayıt için mükellef hakkında  11 no’lu form düzenlenmektedir. Bu durumda  bu firmadan mal ve hizmet temin eden çok sayıda firma  da dolaylı olarak bu firmadan  inceleme döneminde aldıkları mal ve hizmetle ilgili olumsuz tespit yapılmamış olsa bile “KOD” listesinde yazılı mükelleften mal veya hizmet temin eden kullanıcı konumuna girmektedirler. Böylece  “KOD” listesine giren mükellef sayıları  bir zincirin  halkaları  gibi  hızla artış göstermektedir.

            Ba-Bs formlarındaki  bilgilerden  tespit edilen olumsuzluklar  nedeniyle haklarında vergi incelemesi yapılan veya yapılacak olan mükelleflerin  çok sayıda olması,  Gelir İdaresi Başkanlığınca  düzenlenen KOD listelerine  çeşitli nedenlerle giren ve haklarında 5811 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 22.11.2008 tarihinden sonra vergi incelemesine başlanılan yada henüz incelemeye başlanılmamış mükelleflerin  ( sahte belge düzenleyenler , bu belgeleri bilerek  kullandıkları konusunda  haklarında 22.11.2008 tarihinden önce vergi incelemesine başlanılan mükellefler ve haklarında Vergi İnceleme Raporu bulunanlar  hariç) kod listesinde yer alan mükelleflerden aldıkları ve kullandıkları  belgeler karşılığında  KDV beyannamelerinde haksız yere indirim konusu yaptıkları  KDV indirim matrahı üzerinden   belirlenecek  oran üzerinden  hesaplanacak verginin  , belirlenecek süre içerisinde   beyan edilerek, adlarına tarh edilecek vergiyi ……tarihine kadar ödemeleri durumunda  kod listelerinden çıkarılmalarını öngörecek şeklinde yeni bir  yasal düzenleme  yapılması halinde, kod listesinde yer alan firmalardan bilmeden  mal ve hizmet alımında bulunan yada alt firma zinciri içerisindeki herhangi bir safhadaki olumsuzluklardan dolayı kod listesine girme ihtimalleri olan  ve özellikle KDV iadesi alan firmalara mal ve hizmet temin eden mükelleflerin ,ekonomik kriz ortamında  ticari faaliyetlerini sürdürmelerini , müşterilerini kaybetmelerini engelleyecek  ve  firmaların ticari itibarlarının  düzelmesini sağlayacaktır. Böylece, bu konudaki incelemeler nedeniyle, doğacak ihtilafların önüne geçilerek,  yeni bir MALİ  KAYNAK yaratılmış olacaktır. Bu durumda inceleme elemanlarının ve vergi dairelerinin artan iş yükünün de hafiflemesine  katkıda bulunulmuş olacaktır.

           Bilindiği üzere; ekonomik kriz ve döviz kurlarındaki  değişkenlik mükelleflerin ileriye dönük plan ve program  yapmalarını zorlaştırmaktadır.  İhracat yapan mükellefler söz konusu satışları nedeniyle yüklendikleri KDV si iade tutarını  vergi incelemesi, YMM raporu  ve mahsup yolu ile  nakden veya mahsuben iade almaktadırlar. 107 seri numaralı KDV genel tebliği ile değiştirilen  mahsup  yolu ile  iade  esaslarını belirleyen ve  daha önce uygulanan 84 nolu tebliğ (I / 1.1 ) ile getirilen düzenlemelerde yer alan “ mal ve hizmet satın aldıkları kişilerin vergi borçlarına “ inceleme raporu ve teminat aranılmadan mahsup edilebilmesine olanak tanıyan  hükümlerin  31.12.2009 tarihine kadar Maliye Bakanlığınca  yeniden  yürürlüğe konulması halinde  ihracatçı firmaların ve bunlara mal ve hizmet temin eden mükelleflerin finansman sıkıntılarının giderilmesine katkı sağlayarak  ekonomik kriz ortamında ticari faaliyetlerini sürdürmeleri  desteklenmiş olacaktır.