Tarih: 02.12.2009
Varlık barışı yasasın düzenlenmesindeki temel amaç bir vergi affı değil yurt içi beyan edilen varlıklar için %5 yurt dışı varlıklar için %2 gibi düşük oranındaki vergi ile kayıt dışı kalan varlıkların ekonomiye kazandırılması , yurt içinde ve yurt dışında bulunan varlıkların (para-döviz-altın – tapuya tescil edilen taşınmaz ve hakların) işletmelerin sermayelerine ilave edilmesi suretiyle varlıklarını sürdürmelerine yasal destek sağlanması amaçlanmıştır.
Ancak kayıt dışılığın (belgesiz alım satımın) yüksekliği, kayıt dışı kazanç elde etmenin bir yolu olarak bilerek veya bazen de bilmeyerek sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı tespit edilen ve varlık barışı yasasından mutlaka yararlanmak isteyen mükellefler kendilerince belirledikleri yöntemlerle yasadan yararlanma yolunu seçmektedirler. 5811 sayılı yasa kapsamında Bankaya yatırılan ancak hesaptan kısa sürede çekilen ve kasa hesabında görünecek olan nakit varlıkların mükelleflere ileride yeni vergisel sorunlar yaratacağı gözden uzak tutulmamalıdır.
Varlık Barışı yasasının uygulanmasına ilişkin olarak aşağıda yer alan bazı konular kişisel görüş ve düşünceleri yansıtmakta olup, mükellefler yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Vergi dairelerince mükelleflere gönderilen yazılarda Gelir İdaresince oluşturulan KOD listelerinde haklarında ; sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı yönünde inceleme raporu düzenlenen veya haklarında vergi inceleme raporu bulunmamakla beraber vergi dairesince haklarında olumsuzluk tespit edilen mükelleflerden mal veya hizmet alımında bulunan mükelleflerin Ba-Bs formlarının çapraz kontrolü sonucu olumsuzluk tespit edilenler vergi dairelerince kendilerine gönderilen yazılarla bilgilendirilmektedir. Mükellefler mal ve hizmet alımlarını 84 seri numaralı KDV genel tebliği uyarınca çek veya banka havalesi ile yaptıklarının belgelendirmeleri halinde müteselsil sorumlulukları bulunmayacaktır. Aksi durumunda ise ilgili dönemler için düzeltme beyannamesi verebileceği gibi, varlık barışı yasasından yararlanma yolunu seçebilirler.
Vergi dairesince gönderilen yazıyı alan mükellef öncelikle söz konusu yazıda adı geçen mükelleften satın aldığı mal ve hizmetin bedelinin nasıl ödediğini tespit etmeli mal ve hizmet alımını 213 sayılı V.U.K. ve KDV genel tebliğe uygun şekilde yapmış ise ve söz konusu mal ve hizmet alımı sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı tespit edilen mükelleften yapılmış ise ödemenin çek yada banka havalesi ile yapıldığının belgelemesi durumunda KDV yönümden müteselsil sorumlu tutulmayacaktır. Ancak söz konusu mal ve hizmet alımı sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen mükelleftenyapılmış ise ödeme çek veya havale ile yapılmış olsa bile müteselsil sorumluluktan kurtulamayacaktır. İşte bu gibi durumlarda mükellef Varlık Barışı yasasından yararlanarak en az kullandığı faturaların matrahı kadar nakit parayı yada tapuya tescil edilen taşınmaz ve hakları Varlık Barışı Beyannamesi ile beyan ederek adına tarh edilecek vergi ve cezadan kurtulabilecektir. Mükellefin Varlık barışından faydalanmış olması hakkında Vergi Suçu Raporu düzenlenmesine engel değildir.
Mükellef mal ve hizmet alışları için KDV tevkifatı yapmış ve vergi dairesine ödemiş ise, tevkifat yapılan alışlardan dolayı müteselsil sorumluluğu bulunmamaktadır.
Ayrıca, olumsuz alışın yapıldığı dönem zamanaşımına uğramışsa, mükellefin müteselsil sorumluluğu bulunmamaktadır.
Haklarında vergi inceleme raporu bulunmayan ancak; adreste bulunmama veya mükellefiyetin kapatıldığı dönemden önceki dönemler için yani mükellefin faal olduğu dönemlerde yapılan alışlar için mükellefin müteselsil sorumluluğu bulunmamaktadır.
Defter tutma yükümlülüğü bulunmayan gelir vergisi mükellefleri, taşınmazlar dışındaki varlıklarına ait tutarları banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırmaları yeterli olup,, bunlar için ayrıca diğer şartlar aranmayacaktır.
2004-2005-2006-2007 T.yıllarında kod listelerinde kayıtlı mükelleflerden mal ve hizmet satın alan ancak tasfiye hainde bulunan mükellefler de varlık barışından yararlanabilir. Tasfiyenin sona ermesi durumunda sermayeye ilave edilen varlık tutarı gelir olarak dikkate alınmaz. Şirketin tasfiyesi sonuçlanmış ise tasfiye dönemi ile ilgili olarak Tasfiye memuru, tasfiye öncesi dönemler için ise şirketin kanuni temsilcileri varlık barışı yasasından yararlanarak beyanda bulunabilirler. Bu konuda sorunu olan mükelleflerin vergi dairesinden bilgi almalarında yarar vardır.
Adreslerinde bulunamadıkları ve vergi dairesine beyanname vermedikleri için vergi dairesince mükellefiyetleri re’sen terk ettirilenler ise varlık barışı beyanı için vergi dairesine başvurarak mükellefiyet tesis ettirmek suretiyle varlık barışı kapsamında beyanda bulunabilirler.
Gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olup ta işi terk etmiş mükellefler ise ikametgahlarının bulunduğu vergi dairesine başvurarak varlık barışı beyanı için mükellefiyet açtırarak internet ortamında beyanda bulunabileceklerdir. Varlık barışının geçerli olduğu yıllarda (2004-2007) faaliyet göstermekte iken işi terk etmiş 2008 veya 2009 yılı içerisinde tekrar faaliyete başlayan mükellefler de ilgili yıllar için varlık barışından yararlanarak beyan ettikleri varlık tutarını yeni mükellefiyetleri ile ilgili defter kayıtlarına intikal ettirebilirler. Bu konuda sorunu olan mükelleflerinde vergi idaresinden bilgi almalarında yarar vardır.
Faaliyetine devam eden ve 2004 T.yılına ilişkin olarak hakkında yapılan vergi incelemesi nedeniyle varlık beyan eden mükellefin söz konusu yasadan yararlanabilmesi için beyan edilen varlık tutarının defter kayıtlarına intikal ettirmesi, hesaplanan vergiyi ödemesi ve beyan ettiği varlık tutarının (Bilanço esasında defter tutan mükelleflerce) 6 ay içerisinde sermayeye ilave etmesi gerekmektedir. 2004 T.yılının vergi- ceza tarhiyatları açısından 31.12.2009 tarihinde zamanaşımına uğrayacağı dikkate alındığında mükellef ya bu süreyi kullanmadan beyan ettiği varlık için sermaye artışı ve Ticaret. Sicili tescil işlemini gerçekleştirecek yada inceleme elamanı raporun sonuç bölümüne yazacağı madde ile sermayeye ilave işleminin varlık beyanı tarihinden itibaren 6 aylık sürede gerçekleşmeme ihtimalini ve zamanaşımı süresini dikkate alarak Vergi İnceleme Raporundaki mahsup işleminin geçersiz olmasını ve bulunan matrah farkı-vergi farkı için tarhiyat yapılamasını sağlamak amacıyla 2004 T.yılı için tespit ettiği matrah farkı için ayrıca vergi dairesince (takdir komisyonuna ) takdire sevk işleminin yapılmasını talep etmesi gerekecektir. Aksi durumda 2004 T.yılı için varlık bayanında bulunan ancak sermaye artışını kendisine tanınan 6 aylık sürede yerine getirmeyen mükellefe zamanaşımı nedeniyle inceleme raporunda mahsup edilen vergi ve ceza için tarhiyat yapılamayacaktır.
Varlık barışı yasasından yararlanan bir mükellef hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda mahsup işlemi yapılarak vergi ve ceza tarhiyatı istenilmezse de mükellef matrah fakı vergi farkı tarhiyatlarının haksız olduğunu öne sürerek vergi mahkemesine başvurabilecektir.. Bu konuda 5811 ve 5917 sayılı kanunlarda herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır. Mükellefin ihtilaf yaratması ve idari yargıda davayı kazanması halinde mahsuba konu edilen varlık beyanı matrahını başka bir döneme ilişkin vergi incelemesinde doğacak matrah farkına yada vergi farkına mahsup işleminde kullanma olanağına kavuşacaktır.
Mahsup işlemlerinde, Vergi incelemesi sonucu hem vergi farkı hem de matrah farkı bulunan mükellef her iki farkın matrahlarının toplamı kadar varlık beyan etmek zorundadır.Ayrı fillerden doğan matrah farkları ayrı ayrı dikkate alınacaktır. Aynı fiilen doğan matrah farklarında ise K.V. veya G.V. matrah farkı ile KDV matrah farkı tek olarak dikkate alınacak olup ,Geçici vergi matrah farkları mahsup edilecek matrah farkı tutarının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.
Haklarında olumsuzluk tespit edilen ve KDV indirimlerinin reddi nedeniyle yapılacak düzeltmeler sonucu vergi farkı tarhiyatları Varlık barışı yasasının geçerli olmadığı 2008 veya 2009 yıllarına taşarsa ne gibi işlem yapılacaktır. Kişisel görüşümüz bu durumda haksız indirimin yapıldığı faturaların kullanıldığı dönem dikkate alınmalıdır .Tespit edilen vergi farkı matrahı beyan edilen varlık tutarından mahsup edildikten sonra matrah farkı doğmuyor ise vergi tarhiyatı yapılmayacak ve takip eden dönem beyanları içinde düzeltme yapılmayacaktır. 5811 ve 5917 sayılı yasa ile getirilen düzenlemelerin temel amacı ; ilgili dönemdeki haksız indirimin varlık barışı kapsamında beyan edilen matrah üzerinden ödenecek %5- % 2 lik vergi ile indirilebilir KDV durumuna getirmek , başka bir bakışla müteselsil sorumluluktan kurtarmaktır.. Aksi durumda vergi dairesince sahte fatura kullanmış olan mükellefe varlık barışından faydalandığı için mahsup sonrası dönemler için işlem yapılmaz iken , defter ve belgeleri inceleme elamanında bulunan mükellef varlık barışından yararlansa bile KDV beyanlarının düzeltilmesi sonucu ödenecek KDV nin çıktığı dönem varlık barışı yasının kapsamında olmayan yıla taştığında cezalı vergi tarhiyatı yapılmış olacaktır.
Tapuya tescil işlemi yapılan taşınmaz veya hak beyan eden mükellef vergi dairesinden tapu harcı istisnasına ilişkin yazıyı aldıktan sonra işletme adına tapu tescil işlemlerini yapacak ve beyan tarihinden itibaren 6 ay içerisinde sermayeye ilave ve Tic. Siciline tescil işlemini gerçekleştirecektir. Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde yukarıda belirtilenler dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıkların Kanun hükümleri çerçevesinde şirket adına bildirim veya beyana konu edilebilmesi ve Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkra hükmünden yararlanılabilmesi için bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle yapılacak inceleme esnasında söz konusu varlıkların şirket veya şirket ortaklarına ait olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.
Ortaklar Borçlar hesabında yer alan tutar için varlık barışından yararlanmak için mutlaka bankaya nakit para yatırılacaktır.
Mükellefler beyan ettikleri varlık tutarına ilişkin olarak tahakkuk eden vergiyi vadesinde ödemedikleri takdirde ve sermayeye ilave işlemini beyan tarihinden itibaren 6 ay içinde yapmadıkları takdirde varlık barışı yasasının mahsup olanağından yararlanamayacaklardır.
Varlık beyan edemeyen mükellefleri de kapsama alacak temel çözüm matrah artımını içeren Vergi Barışı benzeri yasa düzenlemesidir.
KAYNAKÇA :
1-5811 -5917 sayılı kanunlar
2- 5811 sayılı . ilşikin Genel Tebliğler(1-2-3)