Tarih: 10.02.2010
08.06.1959 tarih ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal vergisi Kanunu toplumun büyük bir kesimini ilgilendirmekle beraber genelde mirasçı olunduğunda hatırlanmaktadır. Mirasçılar özellikle dul ve yetim aylığının bağlanması için kendilerine intikal eden mallarla ilgili olarak Veraset İlamı çıkarmakta acele etmelerine rağmen gayrimenkullerle ilgili intikal işlemlerini yapmakta ihmalkar davranmakta böylece; İntikal işlemlerinin çözümü her geçen yıl sayısı artan mirasçılara sorun yumağı halinde devretmektedir.
Veraset ve İntikal Vergisinin konusu Türk tabiyetinde bulunan şahıslara ait mallar( menkul, gayrimenkul , hak ve alacaklar ) ile Türkiyede bulunan malların Veraset tarikiyle (miras vasiyet, miras mukavelesi gibi ölüme bağlı tasarruf ) veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız (hibe yolu ile) bir tarzda şahıstan (gerçek veya tüzel kişi ) diğer şahsa intikali Veraset ve intikal vergisine tabi tutulmaktadır. Bu vergi Türk Tabiyetinde bulunan şahısların yabancı ülkelerde aynı yollarla iktisab edecekleri malları da kapsamaktadır.
Türkiye cumhuriyeti tabiyetinde ki bir şahsın Türkiye sınırları dışında bulunan malını veraset tarikiyle veya sair surette iktisabeden ve Türkiyede ikametgahı olmayan yabancı şahıs bu vergi ile mükellef tutulmamaktadır.
Aşağıda bazılarına yer verilen intikaller Veraset ve İntikal Vergisinden müstesnadır:
b-)Değerleri V.İ.V. Kanununun 10 uncu maddesine göre belirlenen menkul ve gayrimenkul mallardan evlatlıklar da dahil olmak üzere füruğ ve eşten her birine isabet eden miras hisselerinin 400.000.000 lirası (füruğ bulunmaması halinde eşe isabet eden miras hissesinin 800.000.000 lirası); 2010 yılı için belirlenen istisna tutar :109.971 TL - 220.073 TL)
c) Örf ve adete göre verilmesi mutat bulunan hediye, cihaz, yüzgörümlüğü ve drahomalar (Gayrimenkuller hariç);
d-)İvazsız suretle vaki intikallerin 10.000.000 lirası; (2007 yılı için 2.068 YTL, 2008 yılı için 2.216 2009 yılı için 2.481TL 2010 yılı için 2.535 TL)
e-) Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan şans oyunlarında kazanılan ikramiyelerin 10.000.000 lirası; 2007 yılı için 2.068 YTL, 2008 yılı için 2.216 YTL, 2009 yılı için 2.481 TL, 2010 yılı için 2.535 TL)
i) Borçlar Kanununun 242'nci maddesine göre rücu şartı ile yapılan bağışlarda bağışlananın bağışlayandan evvel vefatı halinde bağışlayana rücu(dönen) eden hibe edilmiş mallar;
J-Sağlar arasında ivazsız bir tarzda vukubulan intikaller hariç olmak üzere kuru mülkiyet halinde intikal eden mallar (Kuru mülkiyet halinde kaldığı müddetçe);
L-)Plaka tahdidi uygulanan illerde Bakanlar Kurulu Kararı ile yetkili kılınan trafik komisyonlarınca ticarî plaka satışından elde edilen paralardan, ticarî plakalı taşıt sahiplerine dağıtılan miktarlar.
Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesinin verileceği vergi dairesi :
a) Veraset tarikiyle vaki intikallerde ölen kimsenin, diğer suretle vukua gelen intikallerde (bağış) tasarrufu yapan şahsın ikametgahının, hükmi şahıslarda ve diğer teşekküllerde merkezlerinin bulunduğu;
b) Muris veya tasarrufu yapan şahsın bu ikametgahı yabancı bir memlekette ise Türkiye'deki son ikametgahının bulunduğu;
c) Muris veya tasarrufu yapan şahıs Türkiye'de hiç ikamet etmemiş veya son ikametgahı tesbit olunamamış ise Maliye Vekaletinin tayin edeceği; Yer vergi dairesince tarh edilir.
Yabancı memleketlerde bulunan mükellefler beyannamelerini Türkiye konsolosluklarına verirler.
Beyannamenin her mükellef için ayrı ayrı veya müştereken aynı beyannameye imza atılmak suretiyle de verilebilir. V.İ.V. her bir mirasçı adına ayrı ayrı tarh edilir.
İvazsız intikal (hibe) durumunda V.İ.V. beyannamesi verilme süresi ve ceza uygulaması::
Diğer suretle vaki intikallerde malların hukuken iktisabedildiği tarihi takibeden bir ay içinde verilir. (Vergi Usul Kanununu mücbir sebep 13,15,17, ve 18 ci maddeleri hükümler saklıdır.)
213 sayılı VUK nun 342.ci maddesi uyarınca mükellefe tahakkuk muamelesi yapılmadan önce 15 gün beklenir beyanname bu sürede yada bu süre içerisinde verilmezse yazılı tebligat yapılarak (Beyana Çağrı Mektubu) 15 günlük ek süre verilir. Beyanname bu sürelerde verilirse mükellef adına tarh edilecek V.İ.Vergisine gecikme faizi uygulanmamaktadır.Ayrıca , mükellef VUK 242. mad. Birinci fıkrada yazılı 15 günlük sürede V.İ.V. beyannamesini verir ise 352/II-1 mad. Uyarınca 2.dereceden usulsüzlük cezası,ikinci fıkrasında yazılı sürede verirse 213 s.V.U.K.nun 352/1-11. maddesi uyarınca birinci derecede usulsüzlük cezası kesilecektir. V.İ.V beyannamesinin verilmemesi halinde aynı yasanın 30/1 maddesi uyarınca bu durum re’sen tarhı gerektirdiğinden mükellef adına vergi ziyaı cezası ve ikinci ek süre bitiminden itibaren gecikme faiz ve 352/1-1 maddesi uyarınca birinci derece usulsüzlük cezası iki kat olarak kesilecektir. Ceza uygulamalarında ise VUK nun 336 .maddesi dikkate alınmaktadır.
Mükellefler vergi dairesince kendilerine gönderilen Beyana Çağrı Mektubuna uyarak idarece tespit edilen yada inceleme elamanları tarafından beyan dışı bırakıldığı tespit edilen V.İ.V. Matrahına ilişkin V.İ.V. beyannamesini V.U.K.nun 342 .ci maddesinde yazılı sürede vermeleri halinde gecikme faizi ödemekten kurtulacakları gibi söz konusu beyannameyi vergi dairesine “İHTİRAZİ KAYITLA” vermeleri halinde İdari yargılama usulü kanununun 27/3 maddesi uyarınca kendi beyanlarına 30 gün içerisinde vergi mahkemesinde dava açma haklarını da kullanabileceklerdir.
Veraset ve İntikal Vergisinin matrahı, intikal eden malların Vergi Usul Kanununa göre bulunan değerleridir. (12'nci maddede yazılı borç ve masrafların tenzili lazım geldiği takdirde matrah yukarda yazılı değerlerden bu tenziller yapıldıktan sonra kalan miktardır).
Mükellefler ilk tarhiyatta nazara alınmak üzere Veraset ve İntikal Vergisi mevzuuna giren malları V.İ.V. kanununun10.cu maddesinde belirtilen değerleme ölçülerinden faydalanarak belirtilmeyenler bakımından ise Vergi Usul Kanununun servetleri değerleme ile ilgili 3'üncü bölümündeki esaslara göre değerlemek ve beyannamelerinde göstermek zorundadırlar. Bu vergiye mevzu olacak malların değerleme günü, miras şeklinde vukubulan intikallerde mirasın açıldığı, diğer suretle vaki (bağış) intikallerde malların hukuken iktisabedildiği, gündür
Diğer surette (İvazsız İntikallerde-Hibe ) iktisaplarda intikal eden malın aynına taalluk eden borçlarla vergi borçları (Şu kadar ki, hibe eden hibe ettiği mala taalluk eden borçları kendi üzerine almış veya öyle taahhüt etmiş ise bu borçlar dikkate alınmaz);
Vergi, mükellef tarafından verilen beyanname üzerine tarh olunur. Vİ.V.si aşağıda yazılı nispetler üzerinden alınır.
(2010 yılı için uygulanacak tarife )
Matrah
|
Veraset yoluyla intikallerde vergi oranı (yüzde)
|
İvasız intikallerde
vergi oranı (yüzde)
|
İlk 160.000 TL için
|
1
|
10
|
Sonra gelen 350.000 TL için
|
3
|
15
|
Sonra gelen 770.000 TL için
|
5
|
20
|
Sonra gelen 1.500.000 TL için
|
7
|
25
|
Matrahın 2.780.000 TL' yi aşan bölüm için
|
10
|
30
|
Vergi tarifesinin matrah dilim tutarları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır.
Veraset ve İntikal Vergisi tahakkukundan itibaren (3) yılda ve her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenir.
Veraset ve İntikal Vergisi mükellefiyeti:
a) Beyanname verildiği takdirde, beyannamede gösterilen mallar için beyanname tarihinde;
b) Verilen beyannamede gösterilmeyen mallar ile beyanname verilmeyen hallerde intikal eden malların idarece tesbit olunduğu tarihte; başlar.
Bir şahsa ana, baba, eş ve çocuklarından ivazsız mal intikali ( para, menkul, g.menkul ve hak hibe edilmesi ) halinde vergileme , intikalin gerçekleştiği tarihte geçerli olan tarife dikkate alınacak ve bu tarihteki istisna tutarı düşüldükten sonra kalan matrah üzerinden ivazsız intikallere ilişkin tarifede yer alan oranların yarısı (1/2’ si) uygulanarak V.İ.Vergisi hesaplanacaktır. Evlatlıktan evlat edinenlere yapılan ivazsız intikaller ,arkadaş , akraba v.b. kişilere yapılan bağışlarda (ivazsız intikallerde) ise tarifedeki oranlar uygulanacaktır. 2010 T.yılı ivazsız intikal (hibe) için uygulanacak istisna tutarı ise 2.535,00TL olarak dikkate alınacaktır.
ÖRNEK-1 : Baba, 02.02.2010 tarihinde eşine otomobil satın almak için X bankasından 50.000 TL kredi almış ve bu krediyi eşinin otomobil satın aldığı şirketin hesabına aktarmıştır.Aracın tescil işlemi eş adına yapılmıştır. Bu durumda kendisine ivazsız 50.000TL para intikal (hibe) edilen eş hukuki iktisabın geçekleştiği tarihi takip eden bir ay içerisinde hibe tutarından 2010 yılı için 2.535 TL istisnayı düştükten sonra kalan matrah üzerinden ivazsız intikal için tarifede yazılı oranların ½ si dikkate alınarak hesaplanacak olan 2.373,25TL V.İ.Vergisini hibeyi yapan şahsın ikametgahının bulunduğu vergi dairesine beyan ederek, 3 yıl içinde mayıs ve kasım aylarında olmak üzere 6 eşit taksitte ödeyecektir.
ÖRNEK-2 : Anne ; eşinin işlerinin kötü gittiğini görerek bankada bulunan tasarrufundan 01.11.2009 tarihinde 20.000TL , 02.02.2010 tarihinde ise 30.000 Dolar dövizi hibe etmiş eşi de söz konusu paraları piyasaya olan borçlarını ödemede kullanmıştır. Bu durumda eşinden aldığı ivazsız para intikali nedeniyle 20.000TL den 2009 yılı için geçerli olan istisna tutarı 2.481 TL düşüldükten sonra bulunan 18.519TL matrah V.İ.V. Beyannamesi ile beyan edilerek hesaplanan vergi 3 yılda 6 eşit taksitte ödenecektir. 02.02.010 tarihinde eşin hibe olarak aldığı 30.000 DOLAR ise 213 sayılı VUK 280. maddesi uyarınca paranın alındığı tarihteki Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden (Döviz kurunun 1,50 olduğu kabul edildiğinde) TL ye çevrilerek bulunan 45.000TL hibe tutarından 2010 yılı için uygulanan istisna tutarı 2.535TL düşüldükten sonra bulunan 42.465TL matrahı ivazsız intikalin gerçekleştiği tarihi takip eden bir ay içerisinde V.İ.V beyannamesi ile beyan ederek adına tahakkuk eden 2.123,25TL vergiyi 3 yılda (mayıs-Kasım aylarında) 6 eşit taksitte ödeyecektir.
Buraya kadar anlattıklarımız mükellef tarafından yasa hükümlerinin bilinmesi veya meslek mensuplarınca mükelleflere anlatılması halinde yapılması gereken işlemler. Ancak ülkemizde eşler, anne,baba ve çocuklar veya akraba ,arkadaş arasında gerçekleşen hibe işlemleri çoğunlukla vergi dışı kalmaktadır. Ülkemizin bir gerçeği olarak; anne ve babalarımız genellikle hayatta iken maddi durumu uygun ise yada olmadığı halde yemesinden ve gezisinden kısarak biriktirdiği tasarruflarla çocuğunun yada eşinin geleceğine katkıda bulunmak amacıyla bazen araba almakta ,bazen arabanın yada evin taksitlerine yada banka kedi borcuna katkıda bulunmakta bazen de eşini gelecekteki yaşam zorluklardan korumak amacıyla ; gayrimenkul hissesini devretmektedir.
İvazsız intikaller gayrimenkul ise tapuda satış yapılarak, otomobil ise noterde satış işlemi yapılarak trafikte tescil edilmekte yada bedelleri bağışlayan tarafından ödenerek satın alınmaktadır. Servet beyanı- nerden buldun-nerden harcadın benzeri yasal düzenlemeler yapılmadan ; elde edinilen varlıkların kaynağının sorgulanması maalesef kolay olmamaktadır. Bu nedenle hibe şeklinde intikal eden menkul ve gayrimenkul , para ,hak v.b. mallara ilişkin olarak kendilerine bağış yapılanlar genellikle tespit edilememekte yada bu kişilerce V.İ.V. beyannamesi idarece tespit edilmedikçe verilmemektedir.
İvazsız intikallerin vergi incelemeleri ile ortaya çıkarılması ise genel olarak tarafların( bağışlayan ve bağış kabul edenin ) ifadesine dayandırılmaktadır. Bağışı kabul eden vergi yükü ile karşı karşıya kalmamak için bağışı kabul ettiğini , bağışlayanlar ise bağışta bulunduklarını beyan ve ifade etmek yerine, bağışladıkları malları (para-menkul-g.menkul, hak,v.b.) borç olarak verdiklerini ifade etmektedirler. Danıştay tarafından verilen bir çok kararda eş,çocuk,anne, baba arasında yapılan borçlanmalarda faiz uygulanmayacağı ve bu tür borçlanmaların menkul sermaye iradı geliri olarak vergilendirilmediğinin bilinmesi,nerden buldun yada nereden harcadın benzeri bir yasa hükmünün eksikliği inceleme elamanlarının hibe v.b.(ivazsız intikal) işlemlerinin varlığını tespit etmelerini zorlaştırmaktadır.
Geçtiğimiz yıllarda Veraset ve intikal vergisinin vergi gelirleri içerisindeki oranının %1 olması; söz konusu verginin kaldırılmasının yada bazı hükümlerinin gelir vergisi yasası içerisine alınmasının gündeme getirilmesine neden olmuştu..
KAYNKÇA:
1- 7338 s.V.İ.V. Kanunu ve Genel Tebliğler