Tarih: 08.05.2012
3568 sayılı yasa ile meslek yasasına kavuşan meslek mensupları ,yasanın verdiği yetki ve sorumluluklarla ilgili olarak ,12.ci maddede YMM’ler için getirilen tasdik ve tasdikten doğan müteselsil sorumluluk,43’cü mad. (meslek sırları),45.mad. (yasaklar),47.mad. (görevle ilgili suçlar),48.mad. (disiplin cezaları) 49.mad.(ceza hükümleri) ve vergi mükelleflerinin tamamını ilgilendiren aşağıda bir bölümüne özet olarak yer verdiğimiz vergi usul kanununda yer alan sorumluluklar kapsamında mesleki faaliyetlerini sürdürmektedirler.
Kanun’un amacı, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmi mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek mesleki standartları gerçekleştirmek olarak belirlenmiştir.
3568 sayılı yasanın 47.ci maddesi uyarınca, Meslek mensupları, görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı, fiillerinin niteliğine göre Türk Ceza Kanununun (5728 sayılı Kanunun 464. maddesiyle değiştirilen ve 8.2.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ibare) (*) kamu görevlilerine ait hükümleri uyarınca cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359, 360, 362 ve 363. maddelerinde yer alan Ceza mahkemelerinde yargılanarak hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılması hüküm altına alınan fiiller ise 5728 sayılı yasa ile değiştirilerek; 5237 sayılı Türk Ceza kanunu ile uyumlu olması sağlanmıştır.
Türk Ceza Kanunun yürürlüğe girmesi ile suç ve kabahatler birbirinden ayrılmış suçlar 5237 sayılı Türk ceza kanununda kabahatler ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı VUK’ nun 331’ci maddesinde “Vergi Kanunları hükümlerine aykırı hareket edenler, bu kitapta yazılan vergi cezaları ( Vergi ziyaı cezası ve usulsüzlük cezaları) ve diğer cezalarla cezalandırılacakları”, 333.cü maddesinin son bendinde ise ; “Bu kanunun 359’uncu maddesinde yazılı fiillerin işlenmesi halinde bu fiiller için 359 ve 360.cı maddelerde öngörülen cezaların bu filleri işleyenler hakkında uygulanacağı” hüküm altına alınmıştır.
Vergi ziya-ı ise 341. maddede tanımlanmış, 344’cü maddede ise vergi Ziya-ı cezasının uygulanmasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Söz konusu maddenin 2. bendinde ise “Vergi ziyaına 359’uncu (kaçakçılık suçları ve cezaları) maddede yazılı fillerle sebebiyet verilmesi halinde , bu ceza üç kat, bu fillere işirak edenlere ise 1 kat olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı VUK nun 360. Maddesinde ; 359.cu maddede yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarının bu suçların işlenmesinden menfaatinin bulunmaması halinde Türk Ceza kanununun suça iştirak hükümlerine göre hakkında verilecek cezanın yarısının indirileceği hüküm altına alınmıştır.Vergi mahremiyetinin ihlali suçu VUK 362 ci , mükelleflerin özel işlerini yapan memurlar suçu ise VUK. 363 cü maddelerinde yer almaktadır.
Bilindiği üzere VUK’nunda daha önce yer alan ve 4369 s.k. 1-b mad. ile 22.7.1998 tarihinde kaldırılan iştirak,teşvik ve yardıma ilişkin hükümler ,Vergi Usul Kanunu taslağının 244’cü maddesinde aşağıdaki şekilde yer almaktadır.
“Madde 244- İştirak, teşvik ve yardım”
(1) Ayrı ayrı maddi çıkar gözetmek şartıyla birden fazla kişi kaçakçılık yaptıkları veya kaçakçılığa teşebbüs sayılan fiilleri tek başlarına işledikleri veya doğrudan doğruya beraber işlemiş oldukları takdirde, her biri hakkında iştirak ettikleri suçlar için bu Kanunda yazılı cezalar kesilir ve fiil hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektirdiği hallerde aynı cezaya hükmolunur.
(2) Başkalarını kaçakçılık veya kaçakçılığa teşebbüs fiillerini işlemeye azmettirenlere de söz konusu fiiller için bu Kanunda yazılı cezalar aynen uygulanır.
(3) Kaçakçılık veya kaçakçılığa teşebbüs olduğunu bildiği bir fiilin işlenip tamamlanmasını fiili ile kolaylaştıranlara, ayrıca bir çıkar gözetmediği takdirde, bu fiiller için bu Kanunda belli edilen cezaların dörtte biri kesilir. Fiillerin hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektirdiği hallerde cezanın dörtte birine hükmolunur.
(4) İncelemeye yetkili olanlarca yürütülmekte olan vergi incelemeleri dolayısıyla istenen bilgileri, incelemede bulunacak matrah farkını (veya ortaya çıkacak vergi farkı tutarını) etkileyecek şekilde kasten yanlış verenlere de bu fiil ile gizlenmeye çalışılan matrah farkına (vergi farkına) karşılık gelen cezanın bir katı kesilir.
(5) Bu Kanunun 268 inci maddesindeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu yetkili makamlara bildirenlere ceza kesilmez ve cezaya hükmolunmaz.
Vergi Usul Kanunu taslağının 175.ci maddesinde (Vergi beyannamelerinin imzalanması ve yeminli malî müşavir tasdik raporları),176.cı maddesinde ise ,meslek mensuplarının sorumluluklarına ilişkin olarak aşağıdaki hüküm konulmuştur.
“1(1) Bu Kanunun 175 inci maddesine göre beyanname imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensuplarına; imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin doğru olmamasından dolayı kusurlu bulunmaları halinde, bu kusurları nedeniyle kesinleşmiş zıyaa uğratılan verginin % 5’i kadar ceza kesilir; ancak, kesilecek ceza 1.000.-TL’den az, 100.000.-TL’den fazla olamaz.
(2) Sorumluluk aranacak hallerde sorumluluğun uygulanışına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
265.ci maddenin 2.ci bendi uyarınca da,
“3568 Sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarının tasdik veya imza yetkilerini kullanmalarıyla oluşan ve sorumluluk doğurucu nitelikteki fiilleri dolayısıyla haklarında suç duyurusunda bulunulması Maliye Bakanlığının iznine bağlıdır.”
Meslek mensupları(SM-SMMM-YMM);ülkemizin kalkınmasında önemli yeri olan verginin toplanmasında,toplumdaki vergi bilincinin oluşmasında,vergi kayıp ve kaçağının azaltılmasında, verginin zamanında tahakkuk ettirilmesinde, sosyal güvenlik yasalarının uygulanması yönünde sorumluluk yükü ağır bir görev üstlenmişlerdir. Ayrıca;vergi yasalarının uygulanmasının günün ekonomik ve teknolojik koşullarına uyarlı hale getirilmesi,vergi denetiminin daha etkin ve verimli bir yapıya kavuşturulması yönünde yapılan düzenlemeler sonucunda her geçen gün artan bir şekilde yeni görev ve sorumluluklar üstlenmektedirler.Ancak, Vergi Dairesi-SGK personeli gibi kamu görevi yapan meslek mensupları üstlendikleri sorumluluğun karşılığını alamamaktadırlar.
Yeni Türk Ticaret kanunu ile getirilen düzenlemeler,vergi yasalarında yapılması düşünülen değişiklikler dikkate alınarak 3568 sayılı meslek yasasının da yeniden ele alınması gerekmektedir.Yasal düzenlemeler yapılırken, bilgi birikimini sürekli yenileyen,mükellefleri için yoğun emek ve zaman harcayan meslek mensuplarının mesleki sorunları ve tahsilat sıkıntılarının çözümüne yönelik önerilerinin dikkate alınması ,işlemlerini ve denetimini yapabilecekleri mükellef sayısı ve kapasitesine ilişkin mesleki çalışma standartlarının getirilmesi, belirlenen kapasiteyi aşan sayıda mükellefi bulunanların birden fazla meslek mensubunu istihdam etmeleri konusunda yeni düzenlemelere yer verilmesi mesleğin daha etkin ve verimli yapılmasını sağlayacaktır.
KAYNAK:
1-3568 sayılı yasa.
2-VUK Taslağı.