Tarih: 12.01.2009
5811 sayılı “ Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında “ kanun 22.11.2008 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olup (1), kanunun 4.cü maddesi uyarınca çıkarılan 1 seri no’lu Genel Tebliğ (2) 06.12.2008 tarih ve 27067 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
Yazımız Genel Tebliğle belirlenen uygulamalarla ilgili kişisel görüşlerimizi yansıtmakta olup, yazımızın aşağıdaki bölümlerinde 5811 s.k. kısaca Varlık Barışı olarak adlandırılacaktır.
5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin Genel Tebliğ[i] (Seri No: 1) ‘ in “Vergi Farkları ve Diğer Vergiler” başlıklı 5.5. bendinde.
“ Kanun kapsamında bildirim veya beyan dışındaki herhangi bir nedenle, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak vergi incelemesi yapılması halinde matrah farkından mahsup uygulaması, gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farklarıyla sınırlıdır.
Dolayısıyla, mükelleflerin gelir, kurumlar ve katma değer vergisine ilişkin vergi farkları ve haksız iadeden kaynaklanan tarhiyatlar ile bu vergiler dışındaki diğer vergilere yönelik yapılacak inceleme ve tarhiyatlar bu kapsamdadeğerlendirilmeyeceği” belirtilmiştir.
25.12.2008 tarihli yazımda (3) sahte fatura kullanan mükelleflerin Varlık Barışından faydalanmaları halinde yapılacak işlemleri açıklamıştım..Gelir İdaresi Başkanlığınca 1.1.2008 tarihinden itibaren İnternet ortamında gönderilen 1 no lu KDVbeyannamesinde indirim konusu yapılan mal ve hizmet faturalarının ve gider belgelerinin vergi oranlarına göre bulunan matrah tutarlarının beyannamelere yazılması zorunlu hale getirilmiştir. Bilindiği üzere satış faturaları ve gider belgelerinde yazılı teslim ve hizmet bedelinin matrahı bulunduğu gibi indirim konusu yapılan alış faturaları ve gider belgelerinin de KDV matrahı bulunmaktadır. İnceleme raporlarında matrah farkı yerine doğrudan vergi farkının yazılmış olmasının bu gerçeği değiştirmeyeceği kanısındayım.
Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında 5811 sayılı Varlık Barışı kanunun yürürlüğe girdiği 22.11.2008 tarihinden sonra mükellefler hakkında diğer nedenlerle yapılacak incelemelerde , tebliğde yer alan “vergi farkı” ibaresi sahte fatura düzenleyen mükellefler ile sahte belge kullanan mükellefler arasında aşağıda örnekleriyle açıkladığımız çelişkilere ve uygulama farklılıklarına neden olacaktır. Ancak vergi dairesi müdürleri veya inceleme elamanları tarafından yapılacak incelemelerde 22.11.2008 tarihinden önce mükellefe tebliğ edilmiş olan düzeltmeye davet yada defter ve belgelerin incelemeye ibraz yazısının bulunup bulunmadığının öncelikle araştırılması gerekmektedir.
Bilindiği üzere , 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu 2003 yılında yürürlüğe girmiştir. Vergi Barışı kanununun 14. maddesinde vergibarışı uygulamasından yararlanamayacaklar konusunda açık hüküm varken 5811 sayılı Varlık Barışı Kanunu’nda bir sınırlama ve açıklık bulunmamaktadır. 1 Seri Nolu Varlık Barışı Genel Tebliği’nin “Bildirim ve Beyanın Vergi İncelemesi Karşısındaki Durumu” başlıklı 5. bendine (5.5) yapılan açıklamalara göre sahte belge düzenleyenler Varlık Barışı Kanunu’ndan yararlanabilirken, sahte belge kullananların Varlık Barışı Kanunu’ndan yararlanamayacakları gibi bir sonuç ortaya çıkmaktadır.
Mükellefler hakkında yapılan incelemelerde bazen matrah farkı tespit edilmesine rağmen, indirimler nedeniyle (zarar- yatırım indirimi- diğer indirimler ) Matrah farkı ortaya çıkmamakta bu durumda mükellef adına vergi tarhiyatı yapılamamaktadır..Böyle bir inceleme sonucunda inceleme elemanı bulunan matrah farkını dikkate alarak devreden yatırım indirimi tutarının yada geçmiş yıl zararlarının takip eden dönemlerde hangi tutarda dikkate alınacağını raporunda belirtmektedir.Söz konusu mükellefin Varlık Barışından yararlanmış olması durumunda ise bulunan matrah farkı öncelikle yatırım indirimi tutarından düşüldükten sonra yine de vergi tarhiyatını gerektiren matrah farkı çıkıyor ise bulunan bu matrah farkı Varlık Barışı kapsamında beyan edilen tutardan mahsup edilerek mükellefin diğer incelemeler nedeniyle kullanabileceği devreden varlık tutarı tespit edilecektir
Mükellefler hakkında çeşitli nedenlerle yapılan vergi incelemelerinde bulunan matrah farkı üzerinden re’sen veya ikmalen vergi tarhiyatı istenilmektedir.
-İnceleme sonucu matrah farkı bulunur, ancak devreden indirimler( zarar-yatırım ind.-diğer indirimler- devreden KDV nin yüksekliği) gibi nedenlerle K.V. veya G.V. -KDV tarhiyatı önerilmez., devreden indirimler azaltılır.
-İnceleme sonucu defter belge ibraz edilmemesi, sahte fatura kullanılmış olması nedeniyle KDV indiriminin ret edilmesi sonucu ilgili dönemde yada sonraki dönemlerde ödenecek KDV vergi farkı ortaya çıkabilir.
-İnceleme sonucu kesinti yolu ile ödenen vergilerin (İnşaat ve Onarım işleri-G.V.K. 94.cü mad. Uyarınca yapılan kesinti gibi ) G.V. –K.V. beyannamesinde mahsubu sonrasında iade edilecek vergi çıkabilmektedir.Yapılan incelemede bulunan matrah farkı sonucunda tarh edilecek vergiden kesinti tutarı düşüldükten sonra kalan tutar üzerinden vergi tarhiyatı yapılacaktır..
-Sahte Belge düzenlediği tespit edilen mükellefin komisyon karşılığı Ticari kazanç-kurum kazancı elde ettiği hesaplanarak G.V.veya K.V.si matrahı ve KDV matrahı resen takdir edilerek ,vergi tarhiyatı istenebilir.
ÖRNEK :
Varlık barışından yararlanarak 50.000,00YTL varlık beyan eden ve Sahte belge kullanan mükellef (gerçek kişi) hakkında yapılan inceleme sonucu,G.V.si matrahını azaltmak amacıyla 10.000,00YTL tutarındaki genel gider faturasını defter kayıtlarına intikal ettirdiği ve 1.800,00YTL tutarındaki KDV nin indirim konusu yapıldığının inceleme sonucu tespit edildiğini düşünelim. Bu durumda bulunan 10.000,00YTL tutarındaki G.Vergisi matrah farkı varlık barışı kapsamında beyan edilen 50.000,00YTL den mahsup edilerek mükellef hakkında gelir vergisi tarhiyatı istenilmeyecek , söz konusu dönemde KDV beyannamesinde indirimi ret edilen 1.800,00YTL KDV tutarı vergi farkı olduğu gerekçe gösterilerek Varlık Barışı kapsamında beyan edilen varlık tutarından düşülemeyecek mi.? Bu durum da aynı fiilden doğan suça farklı iki uygulama yapılmış olmayacak mı.? Kaldı ki yukarıda ve 25.12. 2008 tarihli yazımızda belirttiğimiz gibi indirim konusu yapılan KDV nin de matrahının bulunduğu dikkate alınmamış olacaktır..
Sahte Belge Düzenleyen mükellefler hakkında yapılan incelemelerde, düzenledikleri belgeler karşılığında komisyon karşılığı elde ettikleri kazanç üzerinden İnceleme Raporlarında hesaplanan matrah farkı üzerinden resen yada ikmalen G.V .veya K.V.-KDV tarhiyatları önerilmektedir. Bu durumdaki mükelleflerin Varlık Barışı Kapsamında Varlık Beyanında bulunmuş olmaları halinde ise beyan ettikleri varlık tutarından bulunan matrah farkının mahsup edilmesi olanağından yararlanmış olacaklardır. Böylece sahte faturayı düzenleyen mükellefler varlık barışından yararlanarak ödüllendirilirken söz konusu belgeyi kullanan mükellefler veya söz konusu belgeleri V.U.K. 306 nolu tebliğ kapsamında bilmeden kullanan mükellefler (özellikle KDV indiriminin ret edilmesi nedeniyle ortaya çıkan vergi farkı ibaresi nedeniyle ) varlık barışından yararlanamayacakları sonucumu çıkarılacaktır.
Bilindiği üzere;213 sayılı V.U.K nun 29. ve 30 . maddesinde ikmalen ve re’sen tarh edilecek vergiler, inceleme elamanları tarafından inceleme raporlarında belirtilen veya takdir komisyonunca takdir edilen matrah yada matrah farkı üzerinden verginin tarh edilmesi olarak tanımlanmıştır.
213 Sayılı VU.K. nun düzeltme ile ilgili 117 ci maddesinde hesap hataları açıklanırken,
Matrah Hataları Vergilendirme ile ilgili beyanname , tahakkuk fişi , ihbarname tekalif cetveli ve kararlarda matraha ilişkin rakamların veya indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olmasıdır “ şeklinde tanımlanmıştır.
Vergi Usul Kanundaki bu tanım indirimlerin eksik veya fazla (KDV indiriminin ret edilmesi ) gösterilmiş olması veya hesaplanmış olmasını matrah hatası olarak kabul edildiğini kanıtlamaktadır Nitekim 1 nolu KDV beyannamesinde MATRAH (Vergi oranı-Oranlara göre Teslim ve Hiz. Bedeli -Hesaplanan KDV), İNDİRİMLER (KDV oranı-Oranlara göre indirim matrahı-İndirilecek vergi ) beyan edilerek ödenecek yada devreden KDV tutarı hesaplanmaktadır.
Yukarıda ayrıntılı olarak yapılan açıklamalar ışığında, Varlık Barışı yasasından yararlanan mükellefler hakkında 22.11.2008 tarihinden sonra başlanılan ( K.V.-G.V-.KDV matrah farkıyla ilgili) vergi incelemeleri ile ilgili olarak diğer nedenlerle yapılacak incelenmelerde 5811 s.Varlık Barışı .kanununa herhangi bir kısıtlama yada sınır konulmamış olup, 213 s. V.U.K nun 117.ci maddesindeki matrah hatası tanımı göz ardı edilerek, sadece yasadaki matrah farkından hareketle vergi farkına sınır getirilmesi sahte fatura düzenleyenle söz konusu faturayı kullanan arasında farklı uygulama yapılmasına yol açacaktır. Bu durumda, kişilerin yasalar önündeki eşitlik ilkesine aykırı hareket edilmiş olacağından; konu mükelleflerce ihtilaf konusu yapılarak yargı organlarına intikal ettirilecektir.
Sahte fatura Düzenleyen-sahte fatura kullanan mükelleflerin Varlık Barışından faydalanmış olmaları; haklarında 213 s.V.U.K. 359.cu maddesi uyarınca işlem yapılarak Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulmasına engel değildir. Sorunun çözümü için 5811 sayılı Varlık Barışı yasasında , sahte fatura düzenleyen, sahte fatura kullanan mükellefler ve haksız yere alınan vergi iadeleri ile ilgili tarhiyatları kapsam dışında bırakacak düzenleme yapılması gerekmektedir.
KAYNAKÇA:
1- 5811 s.k.-1 No’lu G.Tebliğ
2- 213 s. V.U.K.
3- İ.DÜLGER (MuhasebeTR)